Çevrenizde akan tüm zamanı durdurup, sadece denizin sesine odaklandığınızı düşünün. Doğanın tüm sesini duyarken üstüne dalgaların size söylediği ninniyi duyduğunuzu hatırlayın. Denizin şarkısı, uzaktan ya da yakından görüp duymanız fark etmeden sizi tamamen kendi büyüsüne adapte eder. Gökyüzünün, deniz ile paylaştığı güzel renginden başlar her şey. Gökyüzü tüm maviliğini denize verir ve deniz tüm şeffaflığı ile gökyüzünün hediyesini kabul eder. Bu birbirine asla dokunamayacak olan, ama dokunmuş kadar da aynı olan iki farklı doğa parçasının uyumudur. Dokunabildikleri tek nokta, gökyüzünde dolaşan bulutların yağdırdığı kar ve yağmurun deniz ile buluşması.

Bakıldığı zaman, insan hayatına ne kadar çok benzer yönleri var. Doğrusu, insan hayatı doğanın her bir durumunu yaşamında taşıyor. Dört bir yandan esen rüzgarın dalgaları hareket ettirmesi, tamamen dolmuş belki de üzgün bulutların yağmurları yağdırması, dalgaların var gücüyle kayalara, kıyıya sertçe çarpışı insani duygulara çok benzer. Sinirinden, hırsından, üzüntüsünden ağlayan bulutlar mı? Yoksa tüm öfkesini, sinirini karşısına çıkan ilk şeyden çıkan dalgalar mı? Kuzeyden, Güneyden, Batıdan, Doğudan esen rüzgarın ağaçları büyük bir hırs ile savurması mı? İnsan doğanın çocuğudur, doğayı anladığı zaman kendini anlamaya başlar. Doğanın bize sunduklarıyla yaşamak, onları kabullenmek insanın doğasında var olan bir durum.

Soyut bir şekilde de olsa, kendinizi ne yapmak istediğinizi bilmediğiniz bir durumda ya da duygusal olduğunuz bir gün dışarıya çıkıldığında doğaya dikkat etmek gerekir. Aslında kafamıza taktığımız her neyse, bizi o konuda uyarır. Hiç rüzgarın olmaması gereken bir havada bir rüzgar esip sizi kendinize getiriyorsa, bu tamamen bir mesaj olabilir. Çoğu zaman şimşekli ve gök gürültüsünün olduğu yağmurlu bir günde ruhunuz sadece o havayı izleyip, şimşeklerin gökyüzündeki dansını izlemek ister. Üstüne bu dansı, denizin üzerinde oluşuna şahitlik edebilirseniz, işte o zaman çok ayrı bir boyutta olursunuz. Nadiren de olsa, deniz ile gökyüzünün bir araya geldiği durumlardandır aslında. Kendime dönüp baktığımda, şimşekleri izlediğim her vakit içimde birçok duygunun değişip ağladığımı bilirim. Hissettirdiği şeyi tam olarak adlandıramasam da, hissettiğim şey çok güzel bir duygu. Huzurun, rahatlığın, ihtişamlığın bir arada olduğu en güzel doğa olayıdır. Çıkardığı o güzel renkler, tamamen denizi anımsatır.

Deniz ve Okyanus da çok güzel detaylara sahibiz. Sadece bu detayların hepsini göremiyoruz ya da bilmiyoruz. Her ikisi de, uçsuz bucaksız kocaman bir varlık. Ne çeşitli deniz hayvanlarının yaşadığı, geçmişte var olan ama günümüzde olmayan ne büyük sırları sakladığını kim bilir. Keşke hepsini keşfedip, okyanusun ışığına erişebilsek.

“Between the here, between the now,
Between the North, between the South,
Between the West, between the east,
Between the time, between the place,
From the shell,
The song of the sea.”