“Siz geçmişi bıraktığınızda, her gün geçmişe dönmeyi reddettiğinizde, artık geçmişi ziyaret edemediğinzde yıllardır çektiğiniz mutsuzluğun şimdide birden yok olduğunu ve emsalsiz bir özgürlük ve sevincin ortaya çıkmaya başladığını görebilirsiniz. Neden mi? Çünkü siz artık geriye doğru yolculuk yapmamaktasınızdır. Böylece, en başından beri gerçekten mutlu bir ruh olduğunuzu ve onu ifade etmeye ihtiyaç duyduğunuzu anlayabilirsiniz. İnsanın kendini geçmişsiz olarak hayal etmesi zordur. Ama yapmanız gereken şey tam olarak budur.” Ramtha
İnsan baktığı zaman geçmişinde yaşananlar onun bir parçası gibi duruyor. Geçmişe daldığında hangi vakit mutlu oldunuz? Genellikle pek sevindirici konular için geriye dönüp baktığımızı sanmıyorum. Geçmiş her zaman canımızı yakarak karşımıza çıkıyor. Belki bunu bir gün, belki bir hafta tekrar tekrar düşünüyorsunuz. Geçmişin anı olması dışında bir anlamı kalmıyor. Güzel anıları içerisinden çekip alabilene ne mutlu. Biraz olsun geçmişimizden, geçmişte yaşadıklarımızdan uzak kalsak ne olur? Ramtha’nın dediği gibi, doğrudur belki de. Geçmişini yok saymak gerekiyor. Kendimizi şu an kendimiz olarak görebilmek için. Şu anı yaşamak önemli olan… Gelecek bir hayal, geçmişin ise varlığı yok.
Geçmişe doğru geriye yolculuk yapmak, kendi ruhumuza ve hislerimize yapabileceğimiz en büyük eziyettir. Bu eziyetin yanında, kendimize saygı duymadığımız anlamına da gelir. Biz kendimize saygı duymazsak kim bize saygı duyacak? Kendine saygı duymazsan, kimseden beklediğin karşılığı alamazsın. Kendi ve zamanının değerini bildiğin o vakit sana karşı saygı duyacaklar. Asıl önemli olan bu yüzden kendimize değer vermek. Biz kendimize değer verirsek, evrende ki enerji bizim için çalışacak ve olması gerekenleri yerine getirecektir.